Bir sonraki Brad Pitt filmine kim öle, kim kala deyip, vizyona girdiği ilk akşam kendimi en sevdiğim sinemanın en sevdiğim sarı salonunda buldum.
Fury 2. Dünya Savaşının 24 saatini anlatıyor. Bununla beraber Fury bir savaş filmi değil. Gerçek bir liderin cesarete akışının öyküsü...
Komutan Wardaddy'in hedefi net görmesi, ekibinin gözlerinde de hedefi aynı şekilde canlandırması izlemeye değer.
Değerlerine bağlı bir komutan Wardaddy... Onun değeri Şeref.
Sürücü Norman'ın onu kısıtlayan inançlarını değiştirip yerine ihtiyacı olanı koydu. Elindeki kısıtlı kaynakları, mevcut gücü ve potansiyeli çok doğru kullandı. İyi ve kötü sonuçları hedefe yönelik doğru değerlendirdi. Doğru planlama ve Zafer... O köşeyi düşmana teslim etmedi.
Bir önceki hafta Hilal'le yaşadığım "Cesaret Herşeydir" farkınladığından sonra bu film tam cuk oturdu. Evet "Cesaret Herşeydir." Ve bunu bildiniz mi, başka bir şey bilmenize gerek yok.
İyi Seyirler....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder