5 Mayıs 2015 Salı

İYİLİK SİHİRLİDİR!

Zeynep çok zamandır bekliyordu. Vizyona girişinden 1 hafta sonra da olsa, favori sinema salonumuz City's CityLife'ın küçük yeşil salonunda yerimizi aldık ve keyifle izledik Sindirella'yı.

Şimdi efendim, Külkedisi Sindirella'nın hikayesini bilmeyen yoktur. Biz de; bir varmış, bir yokmuş diyoruz ve hikayeye başlıyoruz.

Küçük bir krallıkta, tüccar babası ve güzeller güzeli annesi ile Ella adında mutlu, güzel bir kız çocuğu yaşıyor. Ella'nın annesinin genç yaşta ölmesi aileyi kedere boğuyor. Yıllar sonra Ella'nın babası yeniden evleniyor. Ella, babasının yeni eşine ve onun 2 kızına karşı hep cömert ve nazik oluyor, onlara çok iyi davranıyor. Onlar "becerebildikleri kadar iyiler" diye düşünüyor. Son iş seyahatine giderken; babasına "Bana ayağının kırdığı ilk dalı getir. Böylece bu dal hep seninle olur, beni sana hatırlatır ve nihayetinde seni bana getirir" diyor. Babası seyahat esnasında hastalanıp ölünce, o dal Ella'ya haber ile beraber geliyor. Babasının ölümünün arkasından cici anne ve kızlar Ella'ya hizmetçi gibi davranıyorlar. Şömine'nin önünde uyuduğu için ona "Külkedisi" ismini koyuyorlar. İsimlerin gücü vardır ya aslında, bu isim Ella'ya güç veriyor.

Ülkenin Prens'inin eşini seçmek için verdiği davete gitmemesi için, kötü cici anne Ella'nın elbisesini yırtıyor. O ana kadar, her zorluğa karşı Cesaretini ve Gücünü koruyan Külkedisi, tüm inancını kaybettiği anda, sihir gerçekleşiyor. Külkedisi, ailesinin evine her zorluğa karşı sahip çıkmasının, her durumda iyi olmasının, herkese karşı nazik olmasının ve en önemlisi de hep kendisi gibi olmasının karşılığını alıyor. Nihayetinde Kraliçe oluyor, Kralı ile beraber ülkesini adil bir şekilde yönetiyor.

2015 yapımı bu filmde hikayenin özüne tamamen bağlı kalınıyor. Filmin önceki çekimlerden farkı; iyilik, cesaret, cömertlik, nezaket, aile bağları gibi değerlerin üstüne çokça baskı yapıyor olması. Annesi ölürken Ella'ya bir öğüt veriyor. "Her ne olursa olsun cesaretini kaybetme ve iyi kalpli ol. İYİLİK SİHİRLİDİR. Sihire inan" diyor. Annesi çok önemli bir söz daha söylüyor: "Dünyayı olduğu gibi değil de, olabileceği gibi gör" diyor.

Bugün, hemen herkes kendisi için yaşasa da, çocuklarına bencilliği, insanları ezmeyi öğütlese de ben de İYİLİĞİN sihirli olduğuna inananlardanım. Çocuğuma da değerlerimize bağlı olmasını, iyi ve cesur olmasını öğretiyorum. Bunu yapanlar çoğunlukta olabilirsek, dünya yeniden yaşanacak bir hale gelir. Yani Ella'nın annesinin söylediği gibi; dünyayı olduğu gibi değil de, olabileceği gibi görmek gerek.

Bütün bu iyi mesajlarının yanında, 7 den 70 e izlenenebilecek çok da keyifli bir film. Bu filme çocuklarınızı mutlaka  götürün. Külkedisi'nin iyilikleri sayesinde kazandığını, iyilerin de cesur oldukları zaman kazanabildiğini görsünler.

İyi Seyirler...
AdsızCCC

SINIFTA OYUN

Oyun oynamak için heyecanlı olan öğretmenler bile; sınıf içinde oyun stratejisini uygulamak için önlerinde olan engellerin üstesinden gelmekte çaresiz olduklarını düşünürler. Oyun ve Öğrenme Konseyi, 700 öğretmen ile yaptığı araştırmaya göre, engelleri ve nasıl üstesinden gelineceğini aşağıdaki gibi klasifiye etmiş. recent survey

1. Yetersiz Zaman

Öğretmenlerin %45 i oyun esaslı öğretim stratejilerinin uygulanması için yeterli zamanları olmadığını beyan ediyorlar. Aslında konu taktiklerin ve varsayımların değişmesi: Oyunlar günlük müfredata entegre edilebilir, çünkü oyunlar deneyimsel bir şekilde akademik kavramları sunmak için öğretmene kolaylık sağlar. Projelendirilmiş oyunlar mevcut faaliyetlerin veya yeni kavramların anlaşılmasını kolaylaştırır.

2. Maliyet

Öğretmenlerin %45 i oluşacak maliyetin kendilerini engelleyici olduğunu düşünüyorlar. Finansal kaynakların yetersizliği, malzemeleri kendi kaynakları ile satın almalarını gerektirebiliyor. Bu konuyu halletmek için çok kolay değil. Bununla beraber motive öğretmenler kampanya sitelerinden bazı opsiyonlar elde edebilirler. Ana tablet oyunları $1 ile $10 arasında alınabilir mesela. Questimate gibi bazı oyunlar da bedavadır. Questimate hesap yöntemlerini öğreten çok faydalı bir oyundur. Özetle öncelikle bedava oyunlardan başlamak en iyi çözümdür.

3. Teknik Kaynakların Yetersizliği

Öğretmenlerin %35 i ise, oyun esaslı öğretme stratejilerini kullanamamalarının teknik kaynakların yetersizliği sebebi ile olduğunu belirtiyorlar. Bu engel realiteden çok algıyla ilgili. Aslında sadece bir kaç cihaz kullanarak oldukça uzun bir yol alınabilir. Proje bazlı grup oyunları ile öğrenciler düşünmeye yönlendirilebilir. Bir proje grubu dijital aktiviteler yaparken, diğer grup dijital olmayan proje aktiviteleri yapabilirler. Bu şekilde öğrenciler bir projeden diğerine yönlendirilir.

4. Müfredata Uygun Oyun Bulmanın Zorluğu

Öğretmenlerin %35 i müfredata uygun oyun bulamadıklarını söylüyorlar. GraphitePlayful Learning, ve Educade siteleri hem sınıf düzeyine hem de geleneksel konulara göre filtreleme imkanı sunar. Sadece müfredata uygun oyunlar yerine farklı bakış açısı ile aynı konuyu hedef alan oyunlar bulunabilir.

5. Standart Test Skorlarına Odaklanmak

%25 ise standart test skorlarına odaklanmanın oyun öğrenmeyi zorlaştırdığını belirtiyor. PLEX Life Science suite sitesinde bilimsel standartların oyun setleri ile nasıl eşleştirildiği görülebilir.

6. Kaliteli Oyunları Nerden Bulacağını bilememek

Öğretmenlerin %25 i de kaliteli oyunları nereden bulacaklarını bilemediklerini belirtmişler.  Madde 4 teki 3 site özel oyunlar bulmak için gelişmiş arama seçenekleri sunmaktadır. Ayrıca How To Choose A Learning Game yazısını mutlaka okuyun.

7. Eğitim içine Oyunların Entegrasyonunun Zorluğu

Yine öğretmenlerin %23 ü eğitim içine oyunu nasıl entegre edeceklerini bilmediklerini belirtiyor. Her zaman oyun bazlı öğretim için yollar bulunabilir. Oyunu eğitim içine entegre etmek için  math ve humanities education, siteleri ve süreci kolaylaştırmak için de interdisciplinary learning.sitesi ziyaret edilebilir.

8. Teknolojiye Yabancılık

Öğretmenlerin %17 si ise teknolojiye yabancı olduklarını raporluyorlar. Bununla beraber her zaman dijital medyaya ve cihazlara ihtiyaç yok. Socratic Smackdown, sitesinde sınıfa teknoloji olmadan da oyunları entegre etmenin yolları bulunabilir.

9. Yönetimin Desteğinin Eksikliği

Yöneticilere oyun uygulamaları ile öğrencilerin standart testlerdeki başarının %12 arttığı raporlanırsa destek sağlanabilir: SRI research

10. Aile Desteğinin Eksikliği

Öğretmenlerin %9 u aile desteğinin eksikliğini belirtiyor. Bu çok küçük bir bakış açısı. Ebeveynlerin %57 si eğitim medyasından çocukların çok şey öğrendiği kanısında:  Learning at Home: Families’ Educational Media Use in America,  Yine de yavaş yavaş başlamakta fayda var. Velilere neden bu taktiklerin kullanıldığının kanıtları ile açıklanması gerekir.
games-obstacles
Kaynak: http://blogs.kqed.org/mindshift/2014/09/games-in-the-classroom-overcoming-the-obstacles/
Yazar:  
Çeviri: İrem Balaban

YAŞAM ÇARKI

Adsız
Yaşam çarkı ifadesi; Yoga öğretisinde, aydınlanmadan önce yaşamın sonsuz döngüsünü ve kurtuluş yollarını görüp geçirmeyi ifade etmektedir. Bir nevi yaşanan acıların tasvir edilmesidir. Kişi kendini rahatsız eden bu acılardan kurtulmayı amaçlar.

Hepimiz dönem dönem kendimizi boşlukta hisseder, baskı altında ezilir, acı çeker ve bunlar niye benim başıma geliyor diye yakınırız. Herkese dışarıdan bakarız, iyi kötü yanlarını, yeteneklerini yorumlarız da; bir türlü kendimizle yüzleşmeye yanaşmayız. Yaşam Çarkı bizim kendimizle yüzleşme aracımızdır.
wheeloflife-350x252
Misal, yukarıdaki çark sizin arabanızın tekerleği olsa, ne kadar sağlıklı ilerleyebilirsiniz? Bu çarkdaki dengesizlik ne kadar süre sizi ayakta tutabilir? Eğer hayatınızdaki bu dengesizliklerden kurtulmak istiyorsanız kendinize sorun;

Hayatımda hangi alan iyi çalışıyor?
Hayatımda eksik olan ne?
Hangi adımdan başlayıp, diğer alanlardaki tatminimi de artırabilirim?
Ben ne istiyorum?
Hedefte kalmamı ne sağlar?

Bu soruların cevabını kendinize verdiğiniz zaman, hemen harekete geçin, değişim başlayacaktır.

Bunlara ek olarak, kendinize ve sevdiklerinize vakit ayırın, hayatınızdaki iyi şeyleri gözünüzün önüne getirin, müzik dinleyin, kitap okuyun, hayal kurun. Olumlu bakın, yargılayıcı olmayın. Kendinize gülün, çevrenize gülümseyin, yaptığınız işe çeşitlilik katın, hayır demesini ve affetmeyi öğrenin. Telaşlanmanın, sinirlenmenin hiç bir işe yaramayacağını unutmayın. Sizi rahatsız eden acılardan kendinizi ancak ve yine siz kurtarabilirsiniz. Yaşamınızın dengesini siz kurabilirsiniz. Yaşamınızın kaptanı sizsiniz ve bütün kaynaklara da sahipsiniz. Bunun için kendinize teşekkür etmeyi de unutmayın.

Sevgiyle...

TÜRKAN ÖĞRETMEN

Adsız2
Babaannesi ile yaşayan küçük bir kız çocuğu 3. sınıfa başlarken okulunu değiştiriyor. "Yeni öğretmen sempatik, güleryüzlü. Tamam da; nihayetinde öğretmen işte" diyor bizim kız. Eski okulunda yaptığı gibi yapmaya devam ediyor. Başı hep önüne eğik, konuşmuyor, derslerde katılımcı olmuyor, ödevlerini düzenli yapmıyor, vs. Bu koşullarda notları da iyi değil tabii.

Resim derslerini seviyor. Çizgi çizmek ona keyif veriyor. Bizim sempatik öğretmen bu durumu fark ediyor. O arada Kocaeli'nde bir turizm şirketi "Kocaeli'nde Ulaşım" konulu bir resim yarışması düzenliyor. Öğretmeni büyük bir heyecanla küçük kıza "hadi yarışmaya katılıyoruz" diyor. Bizim kız kabul etmiyor. "Ben yapamam öğretmenim, başarılı olamam" diyor. Neyse sonunda öğretmen küçük kızı ikna ediyor.

Beraberce önce resim malzemeleri alıyorlar. Sonra Kavaklı sahiline, arkasından Değirmendere sahiline gidip, deniz ulaşımını inceliyorlar. Nihayetinde resim ortaya çıkıyor ve küçük kız yarışmada birincilik alıyor, yani Kocaeli 1. oluyor.

Bu yarışmadan sonra küçük kızın hayata bakışı tamamen değişiyor. Ders notları da iyiye gidiyor. 5. sınıfın sonunda da Anadolu Lisesini kazanıyor. Öğretmen kızı takip etmeyi, kız da öğretmenini aramayı hiç ihmal etmiyor. Bizim kız eğitim hayatı boyunca sayısız 1. likler alıyor. Bu yarışmanın üzerinden 25 seneden fazla geçti. Kızımız şu an bir Güzel Sanatlar Fakültesinde Doçent ve Barcelona'da bir sanat galerisi var.

Bu gerçek başarı hikayesinin kahramanı küçük kız gibi görünüyor değil mi? Hayır. Gerçek bir kahraman ve gerçek bir LİDER var bu hikayede: ÖĞRETMEN. Bu öğretmen: "Her çocuk mükemmeldir ve her çocuğun harikalıkları vardır" diyor. Çocuğun harika yönünü tespit ediyor ve bu yönünü geliştirmesi için yollar buluyor. Çocuğun harika yönü gelişince diğer yönlerinde de gelişme kolay oluyor. Şu an yazarken tüylerim diken diken. Bir dokunuşla gerçek bir mucize.

Bu öğretmen benim annem. Biz böyle bir anneye sahip olduğumuz için çok şanslıyız ve her gün şükrediyoruz. Elinin değdiği tüm öğrencileri de çok şanslı. Şimdi emekli ve gördüğü her çocuğa dokunuşları devam ediyor.

Maalesef lider kumaşlı bu öğretmenlerimizden artık çok kalmadı. Yine de her ne iş yapıyorsak yapalım, lider eğitimciler, lider ebeveynler olmak bizim elimizde. Yeter ki inanalım: "Bir Şey Değişir, Her Şey Değişir."

p.s: O yarışmadaki resmi bulup da bu yazıya eklemeyi çok isterdim, mümkün olmadı. Resimleri sembolik ekledim.

Adsız

YARIŞ SAVAŞLARI

Geçen Cumartesi akşamı ailecek aksiyon filmi seyredesimiz geldi. 5 dakikada organize olduk, yolda seans saatlerini kontrol ettik ve kendimizi Zorlu Center'a, Hızlı ve Öfkeli 7'nin 21:30 seansına attık.
Filmin konusu her zamanki gibi inanılmaz basit. Bir intikam hikayesi etrafında dönüyor. Hafızasını kaybeden Mrs. Alfa'nın filmin başlarında katıldığı "Yarış Savaşları" bir ara beni filmden kopardı, başka yerlere götürdü.
Hepimiz doğduğumuz andan itibaren bir Yarış Savaşına girmedik mi? Hatta bazı anneler daha hamileyken başlatıyor bu Yarış Savaşını. "Bizim doktor daha iyi", "Sen de benim gibi A++ bir hastanede doğum yapsaydın", "Benim karnım çatlamamıştı, iyi bir krem kullan", "Bizim oğlan 2 hafta önde gidiyordu" cümleleri ile daha doğmayan çocuğu başlatıyorlar yarıştırmaya.
Sonrasında; " En güzel bebek bizimki", "Bizim çocuk daha erken yürümüştü", "Bizimki 4 yaşında okumaya geçmişti", "Bizim kız bu sene de takdir getiriyor, siz bir özel hoca mı tutsanız?" Çocuğu hep diğer çocuklarla yarıştırmalar, karşılaştırmalar.
Evlenirken düğünü, damadı yarıştırma; sonrasında işini gücünü, kazandığı parayı yarıştırma.... Hiç bitmiyor bu Yarış Savaşları.
Nihayetinde ise, farkında olmadan; bir "Kaybedenler Kulübü" yaratılıyor. Ailesine öfke duyan çocuklar, yetersizlik duygusundan dolayı özgüveni eksik çocuklar, yarışmaktan vakit bulamadığı için hayattan ne istediğini bilmeyen yetişkinler, yalnızlığı seçen asosyal bireyler... hep bu Yarış Savaşlarının sonucu.
Çocuğunuzun mutlu olmasını istiyorsanız, kabul edin o sizin biriciğiniz. Eşsiz, emsalsiz. Ve sizin çocuğunuz da, her çocuk gibi tam ve mükemmel. Onun, belki de sizin farkında olmadığınız bir sürü harika yönü var. Çocuğunuzu dinleyin, onun harika yönlerini keşfedin. Bu harika yönlerini geliştirin, harika yönleri geliştikçe tüm yönleri gelişecek. Kendine güveni tam, mutlu bir birey olacak.
Çok mu koptum filmden ne? Hemen dönüyorum. Filmdeki kötü adam rolünü Jason Statham'a hiç yakıştıramadım. Serseri fakat altın kalpli adam rolleri iyi gidiyor ona. 
Vin Diesel ve Paul Walker bu seriye çok yakışıyor. Film, aşırılık kelimesinin anlamını yeniden yazmakla kalmıyor, aşırılık limitlerini acayip zorluyor. Uçan arabalar, saatte 200km hızla giden arabanın kaputunda tutunmadan duran süper kızlar, el bombası yüklü çantayı helikoptere asmayı başaran süper kahramanlar... Aslında, Görevimiz Tehlike'nin abartılı versiyonu ve içinde zeka pırıltısı olmayanı diyebiliriz. 
Hızlı ve Öfkeli 7, sanatsal açıdan sinemaya bir şey katmasa da, eğlence ve aksiyon olarak üstlendiği misyonu layıkıyla yerine getiriyor. Nihayetinde ise; bu Hızlı ve Öfkeli arkadaşlar ailenin ve mutlu çocuklar yetiştirmenin önemini vurgulayarak final yapıyorlar. Ve bence, mutlu aile babası misyonu sebebiyle ile finalde ölmesi beklenen Paul Walker ölmüyor.
Paul Walker'ın anısına mutlaka seyredin derim. İyi Seyirler