4 Eylül 2015 Cuma

MAHALLENİN KAHVECİSİ

Bundan tam 498 sene önce Yemen Valisi Özdemir Paşa, keşfettiği kahve çekirdeklerini İstanbul’a Osmanlı Sarayına getirir ve ilk Türk Kahvesi tohumları Taht-ul Kale’de atılır. Böylelikle Türk sosyal yaşamında Taht-ul Kale’de 55 kahvehane ve 200 çalışan ile sayısız müptelası olan bir kültür oluşur. Akabinde Avrupa’da sihirli içecek olarak tanınır ve kimi yerlerde Türk Şarabı olarak da bilinir. Moliere, Pierre Loti, Victor Hugo, Balzac Türk Kahvesi’nin müdavimlerinden bazıları. Yani aslına bakarsanız dünya, kahve kültürü için Türkiye’ye teşekkür etmelidir.


Türk kahvesi kültürümüzün bir parçası olması ve tüm dünyada da bu adla tanınmasına rağmen pazara yeni giren alternatif kahve tatları ile her geçen gün daha az ilgi görmekte. Ben ise tam bir Türk Kahvesi müptelasıyım. Adını söylemek için İtalyanca öğrenmek zorunda kaldığımız o kahvelere hiç alışmadım. Çocukluğumdan beri de kahveyi hep Kuru Kahveci Mehmet Efendi’den içtim.
3 sene kadar önce ise çok şirin bir mekan sayesinde yeni bir Türk Kahvesi markası ile tanıştım: Mahallenin Kahvecisi Selamlique. Selamlique marka olarak Türk kahvesi içme adabını yaygınlaştırma misyonunun yanında, Türk kahvesine hak ettiği ilgiyi tekrar kazandıracak kalitede hediyelik kahve setleri, fincan takımları ve şekerlemelerle pazarda farkını hissettirmekte.


Adsız

Mahallenin Kahvecisi ise geleneksel, tarçınlı, okkalı, kakuleli, kafeinsiz, damla sakızlı veya çikolatalı çeşitlerinin her hangi biri ile  mutlaka halime hitap eder. Genellikle günün ilk kahvesi ise kakuleli olanı, eğer günün ikinci kahvesi ise kafeinsiz olanı tercih ederim . Üzerinde at nallanan köpüklü kahvemin yanına, güllü, vanilyalı ya da tarçınlı lokum olmazsa olmazdır. Mekanın sahibesi ve işletmecisi Suna Hanım ile sohbetlerimiz de kahvemin tadına tat katar. Çocuklarımız, eğitim, tiyatro derken zaman nasıl geçer anlamam. Malum, kahvenin tadı dostla ve sohbetle çıkar.
Adsız

Evet Türk kahvesi kültürümüzün parçası ve aynı zamanda en güzel anılarımız da hep yanımızda. Her gelin görücüsüne mutlaka kahve pişirir. Her keyifli yemekten sonra eşimizle, dostumuzla köpüklü bir kahve içeriz. Sohbetin peşine fincanı kapatıp birbirimizin falını fallandırırız. Kimsenin duymadıklarını duyar, bilmediklerini bilir o bir fincan kahve. Eee ne demişler; sıcak bir kalp gibi, güzel bir kahve de hiç bir vakit unutulmaz.
Bu sabah da kahvemizi beraber içelim dedim. Afiyet olsun.

Adsız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder