30 Mart 2015 Pazartesi

İremce’de 30 yıllık dostla kahvaltı…

Bugün sabah kahvaltısına İremce’nin çok ağır bir konuğu vardı. Tam 30 senelik bir dost; okul arkadaşım, sınıf arkadaşım, sıra arkadaşım, benim canım arkadaşım.
İremce’nin speciyalleri ile ağırladık Pelin’ciğimi. Köy otlu yumurtamız, portakallı kekimiz masanın en başında yerini aldı. Sorfada tek bir markalı ürün yoktu. Hemen herşey Ataşehir’e Değirmendere köy pazarından taşındı. (Japonya’dan gelen cookilerimiz hariç:))

Adsız

Pelin’in Zeynep’ime getirdiği şemsiye çikolata ve Mabel ise bize tam bir nostalji yaşattı. Bugünden, dünden, arkadaşlardan, hayallerden, hedeflerden herşeyden konuştuk. Zaman nasıl geçti, hangi ara öğle oldu anlamadık.

IMG_2473 

Hayıflandım sonra kendi kendime, niye daha sık görüşmüyoruz diye. Hep bir sebep var işte; yollar, iş, sorumluluklar… Sevdiklerimize vakit ayırmamak için hep bir bahanemiz var. Bir tarihte okumuştum. Sevdiklerimize onlarla beraberken eleştirisel gözle bakıyormuşuz. Bize sorsalar bir çırpıda 10 iyi özelliğini sayamazmışız mesela. Oysa mecburi bir ayrılık söz konusu olduğunda bunun tam tersi gerçekleşir, sevdiğimizi yere göğe koyamazmışız.
Çok doğru. Bu ayrılıklar bana sevdiğim insanların değerini öğretti. Gerçek arkadaşın nasıl olduğunu. Uzun süre görmesen de, her gördüğünde bıraktığın yerden başlayabildiğini. Elini tutacak bir dost aradığında aslında çok yakında bir yerde durduğunu, dostla içilen kahvenin değerini ve gerçek dostun doğallığını.

IMG_2478

Ben her gün şükrediyorum. Şu ahir ömrümde çok güzel canlar biriktirdiğim için. İyi ki varsın Pelinciğim.

IMG_2482

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder